CİNSEL
EĞİTİM
Çocuğun
cinsel eğitimi
ülkemizde
yeterince ele alınmamış
ve aydınlığa
kavuşturulmamış
bir konudur. Bunun en önemli nedeni kültürümüzde
bu konunun tabu (yasak) olarak algılanmasıdır.
Cinsel bilgilerin sır olarak saklandığı bir ortamda yetişen
gençler
çoğunluktadır.Anne-babalar
büyümekte
olan çocuklarının
sorularına
cevap vermeye çalışırlar
ama iş
cinsiyet ve üreme
gibi konulara gelince şaşırıp
kalırlar.
Toplumumuzda annelerin kızlarına
verdikleri tek cinsel bilgi, adet görme ( regl ) dönemi
ile ilgilidir ve bu çok yüzeysel bir bilgidir.
Ancak erkek çocuklarının,
kız
çocukları
kadar bile şansı
yoktur çünkü
; "ıslak
rüyalar"
( bluğa
erme ) dönemi
ile ilgili, babalar çocukları ile konuşmaktan
çekinir.
Biz nasıl
öğrendiysek,
onlarda öğrenir
düşüncesi
hakimdir ya da bu görev yine anneye yüklenir.
Çekirdek
aileye geçmeden
önceki
geniş
aile dönemlerine
baktığımızda,
bilgilendirme işi
aile içinden
uygun görülen
bir kişi
tarafından
yapılırdı.
Bu teyze,hala,yenge ya da dayı, amca vb. olurdu.
Ancak çekirdek
aileye geçen
toplumumuzda çocuğu
bilgilendirme işini
anne-babadan başka
yapacak kişi
kalmamıştır.
Cinsellikle ilgili bilgilerin annenin kız çocuğuna,
babanın
da erkek çocuğuna
vermesi daha yerinde olacaktır.
Çocukların
ilk cinsellikle ilgili soru sorma dönemlerinde eksik ve kaçamak
cevaplar vermek geleneğimizde yaygın bir yoldur. Çocuğa
cinsellikle ilgili bilgi verme yasağı kimi zaman susarak gösterilir
ya da büyüyünce
öğrenirsin
cümlesi
ile konu kapatılır.
Anne-babanın
bu tavrı,konuşma
biçimi,ses
tonundan; çocuk"
bu konularla ilgilenmek yasak, ayıp, günah
!..." mesajını
alır.
Böylece
ilgilendiği
konunun;yasak, pis, ayıp ya da günah olduğu
ama bununla birlikte bıyık altı
gülümsemeyi
gerektiren bir çekiciliği
de olduğu
inancı çocuğa
yerleşir.
Sonuçta
çocuk
susar, soru sormaktan cayar ve görünüşte
bu konuyla hiç
ilgilenmez olur. Ancak içten gelen dürtüyle
merakını
giderecek başka
yollar arar ki, bunun en sakıncalısı
sorularının
cevaplarını
" bilgili "bir arkadaşından öğrenme
eğilimidir.
Anne-babalar çocuklarının
yalan, yanlış
cinsel bilgilerle doldurularak büyümelerini
engellemek ve ileride sağlıklı
cinsel yaşantıları
olmasını
sağlamak
zorundadırlar.
Bunun için
anne-babalar çocuklarının
; küçük
yaşlarda
başlayan
ve onlarca aslında
cinsellik içermeyen,
dürtüsel
bir meraktan öteye
gitmeyen sorularını
ertelemeden cevaplamalıdırlar. Özellikle
küçük
çocuklarda
zaman kavramı
yok gibidir. " Daha sonra" demek soruya hiç
cevap vermemekle aynı anlamı taşır.
Verilecek cevaplar basit, kısa ve sorulan soru
kadar olmalıdır.
Çocuğun
sormadığı
detayların
anlatılması,
açıklamaların
yapılması
gereksizdir.
İLK
SORULAR
1-2 Yaşlarındaki
çocuklar
ortalıkta
çıplak
dolaştıklarında
örtünmek
ve gizlenmek ihtiyacını hissetmezler. Erkek çocuk
hiç
sıkılmadan
pipisini eline alır,
inceler, oynar, " bu nedir? " diye sorar. Anne ya da babanın
tepkilerinden ayıp
olduğunu
öğrenir,
hatta bazen bu tepkiler öylesine sert olur ki çocuk
suçunu
birden kavrayamaz ve şaşırıp
kalır.
Oysa " bu senin pipin , bütün
erkek çocuklarda
ve erkeklerde vardır.
" şeklinde
bir cevap çocuğun
cinsellikle ilgili doğallını
bozmayacak ve merakını gidermiş
olacaktır.
3 Yaşına
doğru
kız-erkek
farkı çocuklar
için
inceleme konusu olmaya başlar. Kız
çocuk,
erkek kardeşini
yıkanırken
izler ve kendisi ile karşılaştırır.
Neden onun gibi ayakta " işeyemediğini
"anlamaya çalışır.
Kendinde bir eksiklik hissedip, " büyüyünce
benimde pipim olacak değil mi ?" diye sorular yöneltebilir. Bu durumda yapılacak
en büyük
yanlış çocuğun
ayıplanıp,
susturulması
olacaktır.
Bunun yerine "sen kız olarak doğdun ve hiç
eksiğin
yok" demek yeterli olacaktır.
Çocukların
küçük
yaşlardan,
ergenliğe
doğru
geçirdikleri
cinsel gelişim
sürecinde
en çok
sordukları
sorular ve verilmesi uygun olan cevaplar aşağıdadır:
Bebekler nereden dünyaya
gelir ? Bebekler annenin karnında
büyürler,
annenin içinde
çocukların
büyümesi
için
özel
bir yer vardır
şeklinde
bir açıklama
uygundur. Eğer
çocuk
için
bu açıklama
yeterli görüldüyse
konuşma
burada bırakılır.
Ama çok
şey
öğrenmek
istiyorsa o zaman, bu özel yere rahim dendiği,
bebeğin
dış
dünyada
yaşayabilecek
büyüklüğe
gelene kadar orada beslendiği, beslenmenin annenin
bedeninden bebeğe
giden bir kordon yoluyla olduğu açıklamaları
yapılabilir.
Bebek nasıl
doğar
? Bebek yeni doğduğunda
çok
küçüktür
ve annedeki bir delikten kolayca dışarı çıkabilir
şeklindeki
bir açıklama
yeterli olacaktır.
Ancak bazen çocuk,
bebeğin
nereden dünyaya
geldiğini
görmek
isteyebilir. Bu çok
doğal
bir meraktır.
Çocuğa
bunu yapamayacağınızı,
ama neyi öğrenmek
istiyorsa çizerek
anlatabileceğinizi
söylemek
yeterli olacaktır.
Niçin
erkekler çocuk
doğuramazlar
? Erkeklerin çocuk doğurmak
için
karınlarında,
bebeğin
doğana
kadar gelişip
büyümesini
sağlayacak
özel
bir yer yoktur.
Babaların
neden göğüsleri
yok ? Annelerin göğüsleri bebekleri
besleyen sütü
yapar. Bebekler çok
minik olduklarından
bardakla süt
içemezler
,annelerinden gelen sütü emerler. Babalarda
bebekleri besleyecek süt olmadığından annelerdeki gibi
göğüslere
ihtiyaçları
yoktur.
Benimde çocuğum
olacak mı
? Elbette..., büyüdüğünde
evleneceksin ve seninde çocukların olacak.
Bebek annenin karnına
nasıl
girer ? Anne ve baba birbirlerini çok
sevdiklerinde, babanın bedenindeki; içinde sperm hücreleri
taşıyan
bir sıvı,
annenin yumurta hücresiyle
birleşir.
Böylece
bebek oluşur ve büyümeye
başlar.
Anne ve babadaki hücreler
nasıl
birleşirler
? Babadaki sperm hücreleri
ile dolu sıvı
annenin döl
yatağına
girer ve annedeki yumurta hücresi ile buluşur
buna; çiftleşme
denir.
Adet görmek
nedir ? Kızların yumurtlama dönemleri
vardır.
Bu her ay tekrarlanan bir durumdur. 3
ile 7 gün
sürebilir.
Kızların
bedenlerinde her ay rahim bebek için uygun ortam hazırlar.
Bebek olmadığında
bu hazırlık
dışarı
atılır.
Adet görme
ne zaman başlar
? Adet görme yaşı
kişiden
kişiye
değiş-
mektedir. Ortalama 12 - 14 yaşlar arasında
başlar. Ancak
daha erken yada daha geç başlaması
da normaldir. Kız
çocuklarını,
annelerin 9 yaş
itibarıyla
adet görme
ile ilgili bilgilendirmeleri uygun olur.
Adet ne zaman kesilir ?
Adet kesilme yaşı
kişiden
kişiye
değişmekle
birlikte ortalama 45 - 50 yaşlar arasındadır.
Kadındaki
yumurtalıklar
yumurta hücresi
üretemez
olduğunda,
adet görme
kesilmiş
olur.
Neden erkek çocuklar
ıslak
rüya
görür
? Erkek çocukların
ergenlik dönemine
girmeleriyle birlikte, bedenlerindeki sperma hücreleri
ile dolu sıvı,
uykularında
dışarı
atılır. Bu
çok
doğal
bir süreçtir. Erkek
çocuklarını,
babaların
9 yaş
itibarıyla
ıslak
rüya
ile ilgili bilgilendirmeleri uygun olur.
Erkek sperması
nasıl
bir şeydir
? Sperma hücresi; kuyruklu ve
ayaksız
evredeki kurbağa
yavrusu görünümündedir. Hızlı
hareket eder. Yaklaşık
500 tanesi bir araya geldiğinde uzunluğu
2,5 cm olur.
Dişi
yumurta hücresi
nasıl
bir şeydir
? Dişi yumurta hücresi;
yuvarlak ve yaklaşık
spermedan 125 kez daha büyüktür. Kendiliğinden
hareket edecek gücü
yoktur.
Anne bebeği
olacağını
nasıl
bilir ? Anne bunu adet görmesi
gereken tarih geçtiği
halde, adet görmediği
zaman anlar. Doktora muayene olarak bebeğin
varlığı
ile ilgili kesin sonuca ulaşılır.
Çocuk
nasıl
doğar
? 9 ay 10 gün gibi bir süre
sonunda gelişimini
tamamlayan bebek, annenin döl yolundan aşağıya
doğru,
kasların
ritmik ve sürekli
kasılmaları
ile birlikte itilmeye başlar. Bu anneye acı verir, ama annenin
bedeni bu iş
için
uygun olarak donatıldığından,
doğal
ve başarılı
bir şekilde
doğum
tamamlanır. Anne
bebeğini
kucağına
aldığı
anda, yaşadıklarının
her şeye
değdiğini
düşünür.
Evlenmemiş
kişilerin
çocukları
olur mu ? Evet... Kızlarda adet görme,
erkeklerde blua erme gerçekleşmişse
fiziki olarak çocuk
olmaması
için
bir neden yoktur.Ancak, bir çocuk sahibi olmanın
beraberinde getireceği sorumlulukların çok
fazla olacağının
bilinmesi gerekir.
Daha ileriki yaşlarda, gençlerin
cinsel bilgilendirme ihtiyaçlarını
gidermek için
doktorlara, sağlık
ocaklarına
ya da konu ile ilgili kaynak kitaplara yönlendirilmeleri
uygundur.
Psk.Binnur Ulusoy
Hiç yorum yok