İş'te Anne..



Hamilelik dönemimde bebeğime kimin bakacağını dert ederdim sadece... Ne kadar kalırsam o kadar zor olur donerim izinim bitince uzatmam diye de ahkam keserdim... Diğer yandanda keske hep içim de olsa derdım... Her an yanımda tutabilmenin huzuru vardı cunku...     Ege yi kucağıma alıp konusunu içime çektiğim an tüm benden duyduklarınızı unutun dercesine değişime ugradı duygularım... Tek bildiğim biran bile ayrı kalmamakdı... Bırakamazdım bebeğimi, o çok küçüktü, bensiz olamazdı, bişeyler eksik olurdu... gibi bitmek bilmeyen endişeler kurgular ve korkular.... Tüm bunların altında yatan aslında itiraf etmek zor gelsede benim bebeğimden ayrılmaya hazır olamamamdı... Sürekli arastırmalar işe kacıncı ayda başlanmalı çocuğum bundan nasıl etkilenir diye okudugum yazıları saymak mümkün değildi. Tabi birde kendini cocuguna karsı suclu hissetmek var ki o döngü en sancılısı bence. Ege nin aylık kontrollerinde çocuk doktorumuza, kendi kontrollerimde doğum doktoruma bıle işe ne zaman baslamalıyım sorularıyla gittiğim doğrudur. Bu kadar yogun duygular yasarken canım dış seslerim bu konuda da heran yanımda olmaktan hiç vazgecmediler sağolsunlar. Doğumun ilk ayından itibaren işe ne zaman baslayacağımın soruları ile bu sürecin daha da zor olmasındaki katkılarını soylememek basarıya haksızlık olurdu. 
Evet tüm bu duygular benimle yasıyordu zaten. Diğer yandan Ege için çalışmam gerekirdi onun geleceği onun yasamına katkı bulunmak gibi çocugumu hayatı boyunca zan altında bırakacak hiçbir duygusal sömürü düşüncelerim olmadı.... Ben Ege den oncede çalışırken bunu çocugumdan sonra ona sucluluk yaratacak hale getirmem gereksiz bir düşünce olurdu. Evet çalışmalıyım üretmeliyim yasamın içinde olmalıyım hayatımı sürdürmeliyim ki bebeğime doğru yolu gosterebileyim. Bebegim de kendi basına bir birey olarak yasama hazırlanarak baslamalı. Çünkü anne olmak bu duyguları yasarken mantıklı davranmayı gerektirir.

Ben bebeğim 8. ayına girdiğinde basladım işe. Evet cok zordu ama evde gün saymak çok daha fazla zordu... Şimdi 2 ay gectı bendeki özlem her gecen gün daha cok artıyor... İlk günler daha mı kolaydı sanki diye düşünüyorum... Diğer yandan Ege her gecen gün hızla büyüyor ve biranını bile kacıracağim diye çok korkuyorum... Şimdi artık evde anne olmak ve iş'te anne olmak duygularının ikisinide biliyorum... Ne mi yapıyorum? Her sabah işe gideceğimi geldiğimde ise oyun zamanıııı olacağını anlatıyorum bebeğime. Aksamları eve geldiğimde kapıdan içeriye girdiğim andan itibaren bebeğimle kaliteli zaman geçirmeye çalışıyorum... Oyun zamanı, aktivite zamanı ve banyo oyunları sonrası anne masajı tabiki emzirmeye devam... Bebeğim ile dolu dolu akşamlar beni de Ege yi de mutlu ediyor. Her haftasonu dısarı cıkıp park, yuruyus, akvaryum gibi gezilerimizi mutlaka gercekleştiriyoruz. Evdeyken sofra kuruyoruz birlikte sofra topluyoruz yada ev işlerimizi birlikte yapıyoruz. Bu durumun Ege nin gelişimine çok katkısı oldugunu gozlemleyebiliyorum. Ocağın yakınına yaklaşırsan yanarsın demek yerine ocağın yakınında tedbirli olduğumu gözlemlemesi onun doğal gelişiminini sağladığına inanıyorum. 

Peki şuanda ne tavsiye ederisin derseniz siz yine de fırsatınız varsa 3 yasına kadar bebeğiniz ile kalın dolu dolu anne bebek zamanları yaparak tadını çıkarın...

N eolsun mu isterdi? Tüm şirketlerde kreş olsun isterdim. Anne bebek iş'te demek isterim...

Mutlu bebek, mutlu anne..


Hiç yorum yok