Yaş
ve gelişim
düzeyine
uygun olmayan; aşırı
hareketlilik, istekleri erteleyememe, kalıcı
ve sürekli
dikkatsizlik belirtileriyle kendini gösteren nöro-psikiyatrik bir
bozukluktur.
Bu çocuklarda
hareketlilik, istem dışıdır. Yaramazlık, haşarılık
olarak adlandırılamaz.
Doğum öncesi
anne rahminde alışılmadık
şekilde
hareketli olduklarını
gösteren
raporlar vardır.
Kalıtımsal
olarak yatkınlık
gözlenmiştir.
Genetik çalışmalara
göre; sorumlu
olduğu
düşünülen
bazı
genler söz
konusudur.
Normal bireylere oranla, beyindeki yapısal
işlev
farklılıkları
söz konusudur. E.E.G.(Beyin Elektrosu) sonuçlarında
silik nörolojik
bulguya rastlanmaktadır.
Erkek çocuklarda aşırı
hareketlilik ve dürtüsellik
belirtileri daha çok
görülürken,kız
çocuklarında
dikkatsizlik daha çok
görülmektedir.
Bu çocukların;
%75 inde yaş
ilerledikçe
aktivitede azalma görülmekle birlikte dikkat
eksikliği
yaşam
boyu sürer.
Bu çocuklarda sıklıkla
özel
öğrenme
güçlüğü
de görülür.(Özel
öğrenme
güçlüğü: Konuşma
ve yazı
dilinin temelinde ki sembolik faaliyetlerin geç
yada yetersiz gelişiminden, zaman
ve mekanda yönelim
güçlüklerinden, algı
ve hareket bozukluklarından kaynaklanan bir güçlüktür. Bu
tür
çocuklarda,
genellikle zekada bir problem yoktur. Okumayı
geç
sökme
veya sökememe
durumu sık
görülür. Okurken
veya yazarken; harf, hece atlama veya ekleme, kelime unutma, okuduğunu
anlayamama veya anlatamama söz konusudur.)
Bu çocuklarda ilaç
tedavisi önemli
sonuçlar
vermektedir. Eğitim
çağı
bitene kadar ilaç
tedavisinin devamı
iyi olur.
Bu çocuklarda tedavi süresince; doktor, aile
ve öğretmen
işbirliği
çok
önemlidir.
Okulda ve ailede alınacak önlemler mutlaka
uygulanmalıdır.
Tedavi edilmediklerinde ve gerekli eğitsel
önlemler
alınmadıkça, sosyal
ortamları
da uygunsa; bu çocuklarda, alkole
bağımlılık,
bali koklama, antisosyal davranışlar (para çalma, yangın çıkarma, tahripkarlık
vb.)görülebilir.
Genelde normal zeka dilimi içerisinde
yer alırlar. Ancak
bilişsel
gelişimleri
olduğundan
düşük
görülmektedir. Bunun
nedeni, zihinsel gelişim için odaklama eksikliği
ve zihin tembelliğidir.Ayrıca, toplumda
sanıldığının
aksine; hiperaktif çocuk
mutlaka üstün
zekalı
olmamakla birlikte, hiperaktif çocuklar arasında
üstün
zekalı çocuklara
da rastlanmaktadır.
Dikkat eksikliği
hiperaktivite bozukluğunun üç farklı
tipi vardır. Çocukta
ki belirtilere göre,
bu tiplerden hangisinde yer aldığına karar verilir
D.E.H.B. tanısı
konmuş çocukta,
belirtilerin tümünün
olması
gerekli değildir, sadece
dikkat sorunları
ya da sadece aşırı
hareketlilik- dürtüsellik
belirtileri görülebilir.
Dikkat Eksikliği:
Dikkat eksikliği
belirtileri ön
plandadır.
Aşırı
hareketlilik ve dürtüsellik
ya yoktur ya da tanı alacak kadar şiddetli değildir.
Aşırı
Hareketlilik: Aşırı
hareketlilik ve dürtüsellik
belirgin olarak vardır. Dikkat eksikliği
belirtileri vardır
ancak tanı alacak kadar şiddetli değildir.
D.E.H.B. (Birleşik
Tip): Hem dikkat eksikliği
hem de aşırı
hareketlilik dürtüsellik
belirtileri tanı
alacak kadar şiddetlidir.
En sık
olarak görülen
tip birleşik
tiptir.
"Dikkat eksikliği
ve hiperaktivite bozukluğu" toplumda, çocukluk
çağının
en sık
görülen
psikiyatrik bozukluğudur. İlköğretim
çağındaki
çocukların
%3-5'inde görülür.
Yani her yirmi-otuz çocuktan birinde bu sorun vardır.
Bozukluğun
nedenleri, beyindeki dikkat ve davranış kontrolüyle
ilgili bölgelerin
farklılığından
kaynaklanmaktadır.
Yapılan
araştırmalarda
bu bölgelerin
yeterince etkin olmadığı, yeterince kanlanmadığı
bulunmuştur.
DİKKAT
EKSİKLİĞİ
Çocukta dikkat eksikliği
özellikle
okul hayatının
başlamasıyla
belirgin hale gelir.Okul öncesi dönemde
de her şeyden
çabuk
sıkılan
ve bıkan
bu çocuklar,
oyuncaklarından
dahi sıkılıp
kısa
bir süre
sonra onları
parçalamayı
tercih ederler. Kendilerine verilen, yaşlarına
uygun yap-boz oyuncakları, aslına uygun olarak düzenleyemezler.
Uzun televizyon filmi, çizgi film izleyemezler. Okulun başlamasıyla
birlikte öğrenmeye
karşı
ilgisizdirler. Ödev
yapmayı
sevmezler, anne- baba ve öğretmenin zoruyla ödev
yaparlar. Ödevlerini
yapmakta hayli zorlanırlar.Masanın başına
oturamaz, otursalar dahi çeşitli bahaneler
uydurarak (tuvalete gitme, su içme gibi) sık
sık
masa başından
kalkarlar. Anne- babayı ders çalışırken
sürekli
yanlarında
isterler. Başladıkları
bir işi
bitirmekte zorlanır, bir
işi
sonuçlandırmadan
hemen diğerine
geçerler.
Kendileriyle konuşulduğunda
sanki konuşanı
dinlemiyormuş
görüntüsü
verirler. Bir komutu birkaç defa söyledikten
sonra yerine getirirler.
Sınıfta
dersi takip etmedikleri gözlenir. Dışarıdan
gelen uyarılarla
hemen dikkatleri dağılır.Ders dışı
işlerle
fazlaca ilgilenirler. Elinde kalem çevirir, deftere, sıraya
bir şeyler
çizmeye
kalkarlar. Derste sıkılmaları
nedeniyle sınıfın
dikkatini ve huzurunu bozacak davranışlar sergileyebilirler.
Okuma ve yazma
becerileri arkadaşlarından
zayıf,
defter düzeni
ve yazıları
bozuk olabilir. Okurken sık hata yapabilir ve cümlenin
sonunda başka
sözcükler
uydurabilirler. Sınavlarda
dikkatsizce hatalar yaparlar. Sabırsızlıkları
nedeniyle soruları
hızlıca
okuma, tam okumama ve yanlış okumalara sık
rastlanır. Bu
nedenle çok
iyi bildikleri bir soruyu bile yanlış cevaplayabilirler.
Test sınavlarında
çeldiricilere
kolaylıkla
kanarlar. Özellikle
ilkokul yıllarında
sınav
kağıdını
herkesten önce
vermeye çalışırlar
sonunda bildiklerinden daha düşük notlar alırlar.
Unutkandırlar,
sınıfta,
sokakta sık
eşya
kaybederler. Öğrenilen
bilgileri de çabuk
unutabilirler. Kendilerine uygun bir çalışma
düzeni
ve sistemi geliştiremezler.
Dikkat
eksikliği
okul öncesi
dönemde
pek fark edilmeyebilir. Ancak bu çocukların
bir kısmı
ders dışı
işlerde
de çabuk
sıkılma
belirtileri gösterirler.
Zeka düzeyi
iyi olan ve ek olarak özel öğrenme güçlüğü
olmayan çocuklar
ilkokulun 3. ve 4. sınıflarına
kadar derslerde sorun yaşamayabilirler, çalışmadıkları
ve dersi iyi takip etmedikleri halde notları
kötü
olmayabilir. Derslerin ağırlaşmasıyla
birlikte başarıda
ciddi düşüşler
yaşanmaya
başlanır.
Ev
içinde
günlük
yapmaları
gereken işler
konusunda sorumluluk almak istemezler. Genellikle dağınıktırlar
ve kurallardan hoşlanmazlar. Bu
çocuklara
‘’aman
dikkat et’’
uyarısı çok
yapılır.
Dikkat eksikliği
bozukluğu
olanlar hangi yaşta
olursa olsun , 1 yıl
içinde
tedaviden sonuç
alırlar.
Dikkat eksikliği
bozukluğu
parazitlerle dolu bir radyoda bir program dinlemeye çalışmak
gibidir.
DİKKAT
EKSİKLİĞİ
OLAN ÖĞRENCİLERİN
ÖĞRETMENLERİNE
ÖNERİLER
Her şeyden, önce
öğrencinizin
yaşadığı
sorunun dikkat eksikliği olduğundan emin olmalısınız.
Teşhis
koymak doğal
olarak öğretmenlerin
işi
değildir.
Ancak bu konuda anne-babayı çocuk
psikiyatri uzmanına
yönlendirebilirsiniz.
Size yardımcı
olabilecek kaynakları harekete geçirin. Okulun ve anne
babaların
desteğini
isteyin, bu konuda bilgili bir profesyonelin (çocuk
psikiyatri uzmanı,
okul psikoloji danışmanı
vb.) yardımını
isteyin.
Bir çocuğun
en iyi ve kolay nasıl öğrenebileceği
konusundaki en bilgili “uzman” yine kendisidir. Çocuğun
en iyi öğrenebileceği
yöntemleri
birlikte keşfedin.
Öğrenmenin duygusal yönünü
göz
ardı
etmeyin. Bu çocuklar
sınıftaki
faaliyetlerin eğlendirici
yönünü
bulmak, başarısızlık
ya da beceriksizlik yerine başarılı
olmanın
tadına
varmak, korku ya da sıkıntı
yerine heyecan yaşamak
ihtiyacındadırlar.
Dikkat eksikliği
olan öğrenciler
düzenli
ortamlara ihtiyaç
duyarlar. Onların
hatırlatılmaya,
prova yapmaya, tekrar yapmaya, yönlendirilmeye, sınırlar
konulmasına ve düzene ihtiyaçları
vardır.
Kuralları
yazın
ve sürekli
görebileceği
bir yere asın.
Yönergeleri sıklıkla
tekrar edin.
Sürekli göz
göze
gelmeye çalışın.
Böylece
tekrar dikkatini toplamasına yardımcı
olabilirsiniz.
Dikkat eksikliği
olan öğrencinizi
size en yakın
noktaya oturtun. Böylece
dalıp
gitmeye meyilli öğrencinizin
dikkatini her an üzerinizde
tutabilirsiniz.
Önceden belirlenmiş
bir programa uymalarına ve okul sonrasında
yapması
gerekenleri yazmasına
yardımcı
olun. Böylece
dikkat eksikliği
olan çocukların
en önemli
özelliklerinden
biri olan “erteleme”nin
önüne
geçebilirsiniz.
Dikkat eksikliği
olan öğrencilere
sınav
sürelerinde
esnek davranın.
Dikkat eksikliği
olan öğrencinizin
arada bir sınıftan
çıkmasını
sağlayarak
(sınıf
dışında
bir iş
yaratarak) dikkatini tazeleyebilirsiniz.
Ödevleri kontrol
ederken, miktardan çok
ödevin
kalitesine bakın.
Dikkat eksikliği
olan çocuklar
diğer
çocuklar
kadar çok
bilgi öğrenebilirler
ancak çok
ödev
yapamazlar.
Çocuğun
neler öğrendiğini
sık
sık
kontrol edin. Böylece
çalışmaya
devam eder, kendinden neler beklendiğini
bilir ve cesaretlenirler.
Büyük
projeleri, küçük
ve bitirilmesi kolay parçalara bölün.
Bu kural dikkat eksikliği olan çocukların
öğrenimlerindeki
en hayati kuraldır. Büyük
projeler dikkat eksikliği olan öğrencileri hemen yıldırır
ve “Ben
bunu bitirmeyi asla başaramam” demelerine neden
olur.
Çocuğun
başarılarını
görmek
ve övmek
için
gayret edin. Dikkat eksikliği olan çocuklar,
o kadar fazla başarısızlık
yaşarlar
ki, verebileceğiniz
her türlü
olumlu tepkiye ihtiyaçları vardır. Dikkat
eksikliğinin
en fazla zarar verdiği alan, çocuğun
kendine olan güvenidir. Onun
için
bu çocukları övgü
ve cesaretle beslemeyi unutmayın.
Dikkat eksikliği
olan çocukların
en büyük
sorunu hatırlayamamaktır.
Hatırlamalarına
yardımcı
olabilmek ve hafızalarını
güçlendirmek
için
onlara ip uçları
(kafiyeler, kodlar vb.) öğretin.
Öğretirken konu başlıklarını
kullanın,
ana fikir çıkarmayı öğretin.
Talimatlarınızı
basitleştirin.
Basit cümleleri
kavramak daha kolaydır. Renkli cümleler kullanın,
renkli bir dil dikkat toplamaya yardımcı
olur.
İşleri oyun şekline
getirin.
Olanak buldukça
çocuğa
sorumluluk verin.
Evden-okula, okuldan-eve yazılacak
bir ödev
defteri tutturun. Bu yöntem ev ile okul arasında
sürekli
bir iletişim
sağlanması
için
en geçerli
yöntemdir.
Alarmı olan saatler, çocuğun
kendini zamanlaması
için
çok
yardımcıdır. Örneğin
ilacını
almayı
hatırlayamayan
bir çocuk eğer alarmlı
bir kol saati takarsa ya da çalışma
saatinde masasına
bir saat konursa, zamanın nereye gittiğini görmesi
çok
yararlı
olacaktır.
Dikkat eksikliği
olan çocukların
çoğu
el yazısıyla
yazı
yazmakta zorlanırlar. Bu
nedenle örneğin;
ev ödevlerini yaparken, el yazısı
yerine klavye kullanmasına
izin verin, değerlendirmelerini
yazılı
sınav
yerine, sözlü
sınav ile yapın.
Çocuğun
arkadaşları
tarafından
damgalanmasını önlemek
için,
sınıf
arkadaşlarına
durumu açıklayın
ve normal davranmalarını sağlayın.
Anne-babayla sık
sık
görüşün. Onlarla
yalnızca
sorun ortaya çıktığında
görüşmekten
kaçının.
Evde yüksek sesle kitap
okumasını önerin. Sınıfta,
olanak buldukça
yüksek
sesle okuyun.
Hem çocuk, hem yetişkinin
dikkat eksikliği
tedavisinde en etkili yöntemlerden biri de spor yapmaktır.
Sportif faaliyetler, enerjinin fazlasını
kullanmayı,
dikkati tek bir noktaya yoğunlaştırmayı
ve hormonların
ve beyin hücrelerinin
uyarılmasını
sağlar.
Basketbol, voleybol ya da futbol gibi takım sporlarını
ya da yüzme,
ip atlama ve koşma
gibi kişisel
spor faaliyetlerini teşvik edin.
Her an olumlu özellikleri
yakalamaya hazır
olun. Dikkat eksikliği olan çocuklar göründüklerinden
daha yetenekli ve beceriklidirler. Yaratıcı
güçleri,
espri yetenekleri, neşeleri ve kavrama kapasiteleri geniştir.
Gayet esnektirler. Yardımsever ve şefkatlidirler. İçinde
bulundukları
ortama, kendilerinde var olan “o özel
kıvılcım”
sayesinde hayat katarlar.
Hareketli çocuk ve Hiperaktivite konularını bir sonraki yazımızda paylaşıyor olacağım....
Unutmayın,
her gürültünün
içinde
bir melodi ve yazılması
gereken bir senfoni vardır.
Psk.Binnur Ulusoy
Hiç yorum yok